Mutfak için en kötü zemin: Uzmanlar neden tavsiye edilmediğini açıklıyor

Fotoğraf: açık kaynaklardan

Mutfak için zemin kaplaması seçimi sadece görünümü değil aynı zamanda günlük yaşamdaki konforu da etkiler.

Mutfak zeminini seçmek, yenileme sırasında en zor kararlardan biri olmaya devam ediyor çünkü bu alan estetiği sürekli trafikle birleştiriyor. Zemin günlük harekete, nem, yağ ve sıcaklık değişimlerine karşı dayanıklı olmalıdır. Aynı zamanda ev sahiplerinin malzemelerle ilgili en çok hata yaptıkları ve daha sonra pişman oldukları yer mutfaktır. Real Simple bunu bildirdi.

Tasarımcılara ve yüklenicilere göre mutfak için en sorunlu seçenek ahşap döşemedir. Parke ve masif ahşap, sıcak ve rahat bir his yaratsa da, yemeğin hazırlandığı koşullara pek uygun değildir. Uzmanlar, zamanla meydana gelen küçük su dökülmeleri veya sızıntılarının bile tahtanın deformasyonuna, lekelenmesine ve renginin bozulmasına yol açabileceğini belirtiyor.

Uzman Tim Oswald, ahşabın sürekli nemle temas halinde olacak şekilde tasarlanmadığını açıklıyor. Mutfak, kazara dökülmelerin önlenmesinin zor olduğu bir alan olduğundan, dikkatli bir bakıma rağmen hasar riski yüksek kalır. Ayrıca ahşap yüzeylerin çizilmesi kolaydır, bu da özellikle trafiğin yoğun olduğu odalarda fark edilir.

Uzman Jonathan Pelley, eğer ahşap bir zemin zaten monte edilmişse ya da mal sahipleri temelde bundan vazgeçmek istemiyorsa, ek önlemlerin alınması gerekeceğini ekliyor. Kaliteli cilalama, düzenli bakım ve dökülmelerin anında temizlenmesi ile ilgilidir. Uzmana göre bu koşullar altında bile suyun zarar görmesi riskini tamamen ortadan kaldırmak mümkün değil ve zamanla kum ve kirden kaynaklanan çizikler ortaya çıkıyor.

Uzmanlar ahşabın yanı sıra mutfağa uygun olmadığı düşünülen diğer kaplama türlerine de dikkat ediyor. Özellikle gözenekli doğal taşların (mermer, kireçtaşı ve traverten) muhteşem bir görünüme sahip olmalarına rağmen günlük olarak bakımı zordur. İç mimar Gina Valenti, bu tür malzemelerin yağ, kir ve lekeleri kolayca emdiğini belirtiyor. Ayrıca cilalı taş yüzeyler kaygan olabilir ve yaralanma riskini artırabilir.

Bir diğer yaygın fakat sorunlu seçenek ise laminattır. Fiyatı ve görünümü ile dikkat çekiyor ancak neme karşı zayıf tepki veriyor. Mutfak tasarımcısı Thomas Borcherding, levhaların arasına su girerse yüzeyin kabarmaya veya kalkmaya başladığını ve bu durumun onarımı imkansız hale getirdiğini açıklıyor.

Uzmanlar, bazen eski evlerde bulunan halıları da istenmeyen çözümler listesine dahil ediyor. Pelley’e göre mutfaktaki halı sürekli temizlik zorlukları yaratıyor ve küf, küf ve nem hasarını teşvik edebiliyor. Mozaik karoların da pek pratik olmadığı düşünülüyor: zemine iyi yapışma sağlamalarına rağmen, büyük miktarda harç, temizlik ve bakımı zorlaştırıyor.

Alternatif olarak uzmanlar görsel çekiciliği ve pratikliği birleştiren malzemeler önermektedir. Spesifik olarak, ahşabın dokusunu taklit eden, ancak nemden ve mekanik hasarlardan daha iyi korunan, su geçirmez lüks bir vinil tahtadır (LVP). Önerilen diğer bir seçenek ise temizlenmesi ve bakımı daha kolay olan geniş formatlı porselen karolardır.

Uzmanlar şunu vurguluyor: Mutfaktaki zeminin sadece güzel olması değil aynı zamanda günlük kullanıma da hazır olması gerekiyor. Onarımın tamamlanmasından sonra çoğu zaman hayal kırıklığının nedeni bu gereksinimin ihmal edilmesidir.

Daha önce birçok kişi için canlı bir Noel ağacının Noel ve Yeni Yıl’ın ana sembolü olduğunu bildirdiğimizi hatırlatalım. Çam iğnelerinin eşsiz aroması gerçek bir tatil hissi yaratır. Ancak güzelliğinin can sıkıcı bir dezavantajı vardır: Uygun bakım olmadan ağaç hızla ufalanır ve tazeliğini kaybeder.

Share to friends
Rating
( No ratings yet )
Hayatınızı Kolaylaştıracak Pratik İpuçları